top of page
Post: Blog2_Post

Salvador Dali'nin Eriyen Saatleri'ne Eleştirel Bir Yorum

Bugün sizlere Salvador Dali'nin bir eserinden bahsedeceğim.


"Persistence of Memory"


Sürrealist akımın temsilcilerinden olan Salvador Dali'nin bu karmaşık resminin bende uyandırdığı ve bana anlattığı şeyleri sizlerle paylaşmak istiyorum.





Resimde akışkan biçimde üç tane saat bulunuyor. İlk göze çarpan saat kuru ve kesik bir ağacın dalında asılı şekilde duruyor. İkinci saat kahverengi keskin bir yüzeyin üzerinde; diğerleri gibi akışkan bir şekilde duruyor. Diğer saatlerden farklı olarak kenarları sarı renginde ve üzerinde bir sinek bulunuyor. Bu sarı rengin ışığın üzerine vuruşuna bağlıyorum. Üçüncü saat ise; yerdeki bir cismin üzerinde akışkan bir vaziyette duruyor. Bu yerdeki cismi uyuyan ya da karaya vurmuş bir canlıya benzetiyorum. İkisi de karanlıkta kalmıştır ve canlıda tıpkı saat gibi akışkan biçimde. İkinci saatin hemen yanında turuncu, kese benzeri bir cisim görüyorum. Ayrıca üzerinde gezinen büyük ve küçük karıncalar gözüme çarpıyor. Ağaç dalının arkasında mavi bir tahta görünüyor. Muhtemelen uzun bir tahta olmasına karşın; yarım şekilde resmedilmiş. Açık mavi rengindeki deniz ve hemen üzerinde bulunan ve keskin

çıkıntıları olan dağ görünüyor. Dağın üzerinde altın sarısı bir ışık parıldıyor. Işık kaynağının buraya yakın olduğunu tahmin ediyorum. Gökyüzü açık sarıdan, maviye doğru ilerliyor. Bu da bana güneşin batmakta olduğunu düşündürüyor. Bu yüzden resmin ön tarafında biraz daha karanlık hakimken; arka taraflarına doğru aydınlanıyor olabilir.



Resimde ilk dikkat çeken dalda asılı duran saat ile üzerinde sinek bulunan, sarı renkli kenarları olan saat oluyor. Özellikle sarı renkli kenarları olan saat odak noktası haline geliyor. Bunun sebebinin kullanılan renklerden dolayı olduğunu düşünüyorum. Saatin iç kısmındaki mavilik ve kenarlarındaki sarılık bir kontrast oluşturarak dikkati üzerine çekiyor. Ayrıca resmin ön planına hakim olan karanlıkta ışığın parladığı tek alan bu saatin üzerine oluşu da bunu etkiliyor.


Saati gördükten sonra yanındaki turuncu keseye odaklanıyorum. Keseye vuran ışık ile rengi daha fazla ortaya çıkıyor ve kesenin oluşan gölgesi göze çarpıyor. Daha sonra yine kontrastlığın hakim olduğu gökyüzü ve deniz görünüyor. Denizin akışkan görünümü keskin şekilde çizilmiş. Bu durum ilk bakışta üzerindeki kaya sanki denizden bağımsız olarak, yan tarafında duruyor gibi görünmüştü. Ancak o kısma odaklanarak incelediğimde, suyun üzerinde olduğunu ve gölgesinin suya yansıdığını fark ettim. En son yerdeki canlıya benzettiğim şekli gördüğümde; fazla akışkan oluşu ve karanlıkta kalıyor oluşu ile anlamlandırmakta zorlandım. Resimdeki bu bazı cisimlerin fazla keskin oluşu ya da fazla akışkan oluşu, resimde var olan şeyleri anlamlandırmakta zorlanmama neden oldu. Belki de anlamlandırılmaması, resmin kendisini özel kılan yanıdır, diye düşünüyorum. Aynı şekilde ressamın eserlerindeki sürrealist etkilere bağlı oluşundan kaynaklanıyor olabilir. Resimdeki üç saat akışkan biçimde çizilerek hareketli bir görünüme sahip olmuşlardır. Ağaç dalına asılı

olan saat orada sallanıyor gibidir. Aynı şekilde sarı renkli kenarlara sahip olan saat, her an düşecek gibi durmaktadır.


Bunun yanı sıra, resmin zemininde bulunan canlı olarak nitelendirdiğim cisim de akışkan şekilde çizilmiştir. Bu durum beni, bu şeklin nefes aldığına; yani bir canlı olduğu düşüncesine itti. Resimdeki renkler, genel olarak zıt renklerin birleşiminden oluşarak bir uyum oluşturmaktadır. Resme baktığımda, kendimi bu resmin içinde hapsolmuş gibi hissediyorum. Özellikle ön plana bakarken boğuluyor ve mutsuz oluyorum. Arka planı ise asıl ulaşmam gereken yermiş gibi hissediyorum. Bunun yanı sıra sanatçı, bu resimde zamanın sürekliliğini anlatmak istemiş olabilir. Belki de tam tersi olarak zaman kavramına karşı durmak istemiş olabilir. Bana göre, akıp giden zamanı; yani zamanın sürekliliğini anlatmak istemiştir. Bu düşünce üzerinden resmi yorumladığımda; akışkan saatlerin zamana işaret ettiğini düşünüyorum. Ağaç dalına asılı duran saatin, bir bekçi gibi beklediğini düşünüyorum. Her zaman burada olduğunu hatırlatmak istercesine odak noktamızı kaplıyor. Bunun yanı sıra kuru ağaçta zamanın akışıyla birlikte kısalıyor gibi. Ressam bunu anlamamız için iki saat daha eklemiş ve sarı kenarlı saat her an düşecek; yani her an bitecek gibi. Üzerindeki sineğin hızı gibi geçen zamanın ne zaman biteceği belli değil. Yanında bulunan turuncu kese ve siyah karıncalar ise; bana insanların bu geçen zamandaki koşuşturmacalarını anımsatıyor. Zaman akıp gitse de, kesenin birikmesi için mutsuzlukla dolu yaşamlar geçiriyor gibiler. Zemindeki canlıyı iki şekilde yorumluyorum. Karanlıkta kalan ve zamanı dolan canlı ya da zaman geçip giderken hiçbir şey yapmak istemeyen insanlar. Ancak üzerindeki saat beni ikinci düşünceme daha yakın hissettiriyor. Bu ön plandaki şekillerin karanlıkta kalıyor oluşu, buradaki insanların zaman kavramından korktukları düşüncesine itiyor. Arka plandaki mavi tahta, keskin bir şekilde duruyor. Bunu bizlerin içindeki sınırlar olarak görüyorum. Bu kısmı atlatınca müthiş bir dinginlik karşılıyor gibi. Gün batımındaki deniz; asıl isteklerini yaparak mutlu olan insan gibi. Ağaca asılı saat sayesinde; oradan zaman hala görünüyor. Ancak artık biraz daha aydınlık ve daha az

korkutucu.

Salvador Dali’nin bunları düşünerek çizdiğini hiç sanmıyorum; ancak bu resme bakarken ve günümüzü ele aldığımda, ben de bu hisleri ve düşünceleri uyandırıyor. Zaman akıp giderken, bir yanda koşuşturan ve diğer yanda sadece yaşayarak ömürlerini tüketen insanların bir harmonisini görüyorum. Oysa insanlar asıl istediklerine odaklanabilseler, ne akıp giden zaman bu kadar korkutucu olacak ne de mutsuz bir yaşam süregidecek. Zaman akıp gitse de yaşam şartları asıl istediklerimizi yapmamıza izin vermediğinde insanlar bundan mutsuz olur. Bu yüzden zaman kavramı insanları korkutur.

Özellikle bir şeyleri bizlerin anlamlandırmasına bırakan bu resim oldukça ilgi çekici ve merak uyandırıcı. Bu yönleriyle hoşuma gitmesinin yanı sıra; göze hitap ettiğini de düşünüyorum.

Commentaires


Subscribe Form

Thanks for submitting!

  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram
  • YouTube

©2019, soul&dust tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page